Anasayfa » Kurumlarda İnovasyon Ortamı Oluşturmak

Kurumlarda İnovasyon Ortamı Oluşturmak

Yazar GirişimUP

Günümüzde bir çok kurum inovasyona bir yerden dokunmak istiyor. Bunun nedenlerinin başında rekabet edebilmek gelirken, bir yerde trend bir yerde de devlet teşviklerinden yararlanmak gibi sebepler de olabilir. Bir çok kurumun kendi nedenini destekleyecek bir inovasyon ortamı oluşturma amacında olduğunu görüyoruz.

Şimdi seçtiğimiz kelimelere biraz daha yakından bakalım mı ?

İnovasyon” ne demek?

Ortam oluşturmak” ne demek?

Kurumun kendi nedeni” ne demek?

Bu yazımı bir profesyonel koç gibi kaleme almak istiyorum elimden geldiğince. Cevaplardan çok sorularla yazıya başlamam boşuna değil. Aradığımız asıl şey cevaplardan öte bizi geleceğe taşıyacak sorulardır. Soruların sorulduğu ortamlarda inovasyon gayet güzel bir hayat sürer. Peki sizce hangi ortamlarda rahatça soru sorabiliriz? Benim cevabım;

yargılanmayacağımız, küçümsenmeyeceğimiz ve fikrimize değer verildiğine inandığımız şeffaf ortamlarda. Lütfen siz de kendinizi rahatça ifade ettiğiniz, en yaratıcı olduğunuz ortamları şöyle bir düşünün, o ortamlarda ne vardı?

Peki inovasyon ne demek? Burada literatürden bahsetmek yerine kendi tanımımı paylaşmayı seçiyorum. İnovasyon, yenilikleri hayata geçirmekle ilgili bir kavramdır. Bir kullanıcısı vardır o yeniliğin ve o yenilik yeter kadar iddialı ise kullanıcı artık eski kullandığı yönteme/ürüne dönmek istemez. Nasıl geldi size bu tanım?

Bana göre bir lider ekibini motive etmeye çalışmak yerine ekibinin motive olacağı ortamı oluşturmaya odaklanır.  İnovasyonun yaşayacağı, büyüyeceği, dışarıdan bakınca dikkat çekecek bir iddiaya sahip olacağı ortamı sağlamanın en etkili yollarından biri soru sormaktır. Bir çok lider, talimat vermeye, doğru(!) işin yapılması için yönlendirmeye kısacası kendi fikriyle işin nasıl yapılacağını tariflemeye çalışır. İnovasyon üretilen ortamların ortak özelliği yaratıcılığın ve işbirliğinin olmasıdır. Bu iki faktörü sağlamak için cevapları vermek yerine soru sorup ekibi işin içinde dahil etmek daha akıllıcadır. Neler mi sorabiliriz?

  • Bu durumdaki seçeneklerimiz neler?
  • Elimizde hangi veriler var?
  • Senin tarafından resim nasıl gözüküyor?
  • Burada destek alabileceğimiz ekip/kurum/kişi var mıdır? gibi.

Gelelim “kurumun kendi nedeni” boyutuna. Vizyon, misyon ve strateji kavramlarına web sitelerinde yer vermeye şirket belki de yoktur. Önemli olan ise bunların şirket çalışanları ve müşterileri tarafından bilinmesi, anlaşılması, sahiplenilmesi ve bunlara hizmet edecek işler yapmalarının sağlanmasıdır.  Kurumun gelecekte olmak istediği noktaya ulaşmak için hangi odak alanları seçmesi ve onları büyütmesi gerekir ? Bu soru vizyon ve uygulama stratejilerine işaret ederken; kurumun kendi nedeni bana göre hem misyonunu (var oluş amacını) ve değerlerini bir arada barındırır.

Neden sorusu, Simon Sinek’in TED konuşması ile gündemimize daha çok girdi. Nedenimizi bilirsek ona nasıl hizmet edeceğimizi de dağılmadan bulma ihtimalimiz artar. O nedene inanan insanları ve kurumları da sürece dahil etme ihtimalimiz artar. Girişimcilik literatüründeki “benzersiz değer önerisi” kavramı da buna benzerdir.

İnovasyonun sürdürülebilir ve etkili olması için kurumun kendi nedenini bilmesi, anlatması ve ona hizmet edecek inovatif ürünler geliştirmesi gerekir.

 Oluşturulacak bu inovasyon ortamı neye benzer? Bu ortamda neler vardır?

İnsan, kültür, ekip, ekipler arası etkileşim, ekip içi iletişim, yaratıcılık, farklı bakış açılarından oluşan insanlar, farklı kültürler, farklı paydaşlar ve tabi ki teknoloji.

Fikirlerin desteklendiği, soruların sorulduğu, insanların birbirini yargılamadığı, etiketlemediği, öğrenme kültürü olan, doğru-yanlış yerine şimdi ne mümkün denilen, vizyonun ve nedenin bilindiği ve paylaşıldığı bir ortamdır bu.

İnsan neye hizmet ettiğini bilecek.

İnsan büyük resmin neresinde olduğunu bilecek.

İnsan fikrini söyleyebilecek.

İnsan fikrini hayata geçirebilecek.

İnsan birlikte üretmenin keyfini yaşayabilecek.

Kaç defa bir toplantı masasının etrafında konuşulan konuya hiç inanmadığınızı ve nedenini rahatça ifade edebildiniz ? O anda neler hissettiğiniz ?

Bunu rahatça yapabilmek için akıllı bir özgüvene ihtiyacımız var. Bu da bizi bireysel farkındalığa çıkarıyor. Kendi değerlerinin farkında olan, özsaygısı yüksek, güçlü yanlarını bilen ve kullanabilen, etkin iletişim kurup işbirliği geliştirebilen, takdirde cömert olan insanlardan oluşursa bu ortam coşar. Bunun için benim bugüne kadar gördüğüm en etkili araç profesyonel koçluk. Doğrudan bireye, dolaylı olarak da kuruma hizmet ediyor. Değerlerini bilen bireyler, değerlerini yaşayabilecekleri kurumları seçer; değerlerini yaşayan bireylerin oluşturduğu ekipler gelişir.

Kurumlarda inovasyon ortamı oluşturmak bir yolculuk, bunu neden yapmak istediğimizi bulunca altını yukarıda bahsettiğim enstrümanlarla adım adım doldurduğunuzda göreceksiniz ki dönüşüm mümkünmüş.

Dr. Ayşegül Özkavukcu

*Bu yazı, Gelecek Vaadeden Girişimler kitabından alınmıştır. Kitaba ulaşmak için: https://optimistkitap.com/kitap/gelecek-vadeden-girisimler/

İlginizi Çekebilir