Yakın zamanda Portekiz merkezli Smartex şirketi tarafından satın alınan yerli girişim Tuvis’in kurucuları Eyüp Görkem Bayram ve Bahadır Gölcük kendi girişim maceralarını bizimle paylaştı.
Öncelikle röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Röportajımıza sizi tanıyarak başlamak isteriz. Hikayeniz nedir? Tekstil alanında bir girişim kurmaya nasıl karar verdiniz ve bu konudaki ilhamlarınız nedir?
Üç kurucu ortaktan biri Batuhan’ın ailesi tekstil sektöründe çalışıyordu ve sektöre dair detaylı bilgiye sahipti. Diğer iki kurucu ortak Eyüp ve Bahadır ise makine öğrenmesi alanında çalışıyordu. Bir tekstil fabrikasından bir Ar-Ge müdürünün bir gün kapımızı çalması ve tekstilde kumaş üretimindeki sorunlardan bahsetmesiyle birlikte başladı Tuvis’in kumaş hatalarını makine öğrenmesi ile tespit etme serüveni. Hiç unutamadığımız ve bizi hep kamçılayan olaylardan birisi ise henüz daha fikir aşamasında iken bir fabrika ziyareti yapmıştık. Sahayı gezerken bir kalite kontrol personelinin bize, biraz ilerideki 72 punto ile yazılı bir levhayı işaret edip, işe başladığında o yazıyı gözlüksüz okuyabildiğini fakat şu an okuyamadığını anlatması olmuştur. Bugün dahi dünya genelinde üretilen kumaşlar insan gözüyle kontrol ediliyor ve bunları insan ile yüzde yüz tespit etmek imkansız. Biz bu probleme çözüm getirmek üzere 2019’da yola çıktık.
Bize Tuvis’ten bahsedebilir misiniz? Tuvis hangi soruna nasıl bir çözüm üretiyor?
Tuvis, dokuma kumaş üretiminde kumaş hatalarının yapay zeka ve bilgisayarlı görü teknolojileri ile tespit edilmesini sağlayan bir derin teknoloji girişimi. Şu anda fabrikalar genelde insan gücüyle kalite kontrol yapıyor ve hataların raporlanmasını da yine bu aşamada görevlendirilen insanlar ile yapıyorlar. Yapılan araştırmalara göre şu an sektör genelinde kumaş hatalarının %40’ı tespit edilemiyor. Bunun yanı sıra son kullanıcıya ulaşmadan önceki kayıpların %80’i ilk kumaşın üretildiği zaman gerçekleşiyor. Son aşamada fark edilen bir kumaş hatası, üretilen kumaşın çöpe atılmasına sebep oluyor. Tuvis de bu hataların erken aşamada tespiti ve raporlanması konusunda firmalara çözüm sağlıyor.
Ülkemizde tekstil sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Tekstil sektörünün teknolojiyle ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemiz tekstil kumaş üretiminde dünyanın en büyük 7. üreticisi. Dünya ile rekabet gücünü artırmak üzere üretim verimliliğini teknoloji yatırımları yaparak artırmak zorunda. Sektör geçtiğimiz 15 yılda teknolojiyi entegre etme çabasını arttırıyor. Firmalar kurumsallaşmaya ve inovasyona kaynak harcıyor. Fakat ne yazık ki bu yeterli değil. Bunun yanında tekstil sektörü dünyayı en çok kirleten ikinci en büyük endüstri. Bu bağlamda sürdürülebilirlik kapsamında artan regülasyonlarla birlikte, üretimin verimliliğini artırmak, üretimin takip edilebilirliği artırmak ve çevreyi daha az kirleten çevreci kumaşların üretilmesi için teknolojiyi kullanmak artık zorunlu bir hal aldı. Tekstil sektörünün dijitalleşmesi konusunda alınacak yol çok, değerlendirilecek fırsat çok.

Bilindiği üzere bir girişim kurmak ve bu girişimi büyütmek sancılı bir süreç. Bu süreçte birçok kritik durumlar olabiliyor. Peki sizin girişiminizin kuruluşundan bu yana atlattığı en kritik durum neydi? Bu durumla nasıl başa çıktınız?
Girişimin her aşaması birbirinden ayrı zorluklara sahip o yüzden en kritik hangisi bilmiyorum. En büyük zorluklardan biri daha önce olmayan bir ürün geliştirmek, bu konu özelinde 90’lı yıllardan beri akademik çalışmalar yapılıyor fakat ticarileşen bir ürün geliştirilmemişti çünkü gerçekten çözülmesi zor bir problem. Sektörü ve satın alma kararı veren insanları ikna etmek ayrıca zorluyordu, aynı zamanda olmayan bir ürünü başlarda fiyatlamak da zor oluyor, fakat bu deneme-yanılma ile çözülüyor. Yoğun Ar-Ge içeren bir ürün, hatta donanım da içeren bir ürün geliştirmek finansal açıdan zorluyor, erken aşamada yatırım almak ayrı bir zorluk çünkü erken aşamada dahi olsanız bazı yatırımcılar ne yazık ki satış bekliyor. Son olarak belki de en önemli konu ilk satışını yapacağınız ürünün kapsamını belirlemek, bizim için bu süreç de sancılıydı. Birçok startup bu kararları doğru verdiği için başarılı oluyor. Biz de herkes birçok hata yapıp sürekli daha iyi hale getirmeye çalıştık.
Tuvis çok yakın bir zamanda Portekiz merkezli Smartex şirketi bünyesine dahil oldu. Bize biraz bu süreçten bahsedebilir misiniz? Satın alma süreci sizin açınızdan nasıl ilerledi?
Ankara’da aldığımız erken aşama yatırımı ile birlikte Temmuz 2019’da Silikon Vadisi’nde “Draper University Hero” programına katılmıştık. Smartex ekibi ile ilk kez orada tanışmıştık, sonrasında iletişimimiz devam etti. Geçtiğimiz yıl Smartex ile birleşme konusunda görüşmeye başladık. Karşılıklı beklentiler ve planları değerlendirdik. Görüşmeler sonunda birleşmenin iki taraf için de uygun olduğuna karar verdik. Benim için paralel evrendeki Tuvis ile çalışmak gibi oldu, çalışma kültürümüz çok benziyor. Şu anda tekstil sektörünü tüm dünyada dijitalleştirme misyonu ile canla başla çalışmaya devam ediyoruz.
Çok başarılı işlere imza attınız. Peki bundan sonraki süreçlerde hedefleriniz nelerdir?
Türkiye’deki ve yakın coğrafyalardaki pazarlardaki hizmetlerimizi güçlendirmek üzere Türkiye’de mühendis ağırlıklı ekibimizi genişletiyoruz. Şu an yaklaşık 10 ülkede hizmet veriyoruz. Büyümeyi Asya pazarında sürdürerek dünya genelinde tekstil sektörünün dijitalleşmesine öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bizimle bu yolculuğa dahil olmak isteyen arkadaşlar, iş başvurularını sitemizden iletebilirler.
Kendi girişimini kuracak olanlara ne tavsiye verirdiniz?
Girişimler için genel-geçer bir yol, bir tarifname yok. Hatta bir kez başarılı olursanız tekrar başarılı olamayabilirsiniz. Her girişimci ve girişim için farklı bir gerçeklik var. Soruyu şöyle cevaplayayım, yeniden bir girişim kuracak olsak, kendime ve ortaklarıma şunları tembihlerdim: Bence, hem çok dinleyin ama öte yandan da hiç dinlemeyin. Müşterilerinizi can kulağıyla dinleyin hatta ürünü ilk müşteri ile geliştirin. Sizin dinamiklerinize hâkim olmayan kişilerden tavsiye almayın. Doğru ekibi kurun, kültüre zaman harcayın. Çok çalışın çünkü ortalama çalışma temposu ile başarılı olmak gerçekten çok zor. En önemlisi hızlı olun, emin olun hataya yer var fakat yavaş olmaya yer yok. Çok hızlı hata yapın ve çok sayıda hata yapın, çünkü bir şekilde hata yapacaksınız bunun hızlı olması size çok şey kazandıracak.
Son olarak girişim ekosisteminde bulunan bir kişi olarak in4startups hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
in4startups ekibi uzun yıllardır ekosistemin içinde ve verdikleri eğitimler ve danışmanlıklar ile birlikte bir çok girişimciye dokundular. Son olarak in4startup çatısı altında birleşmeleri bence etkilerini daha da arttırdı. Girişimcilerin gerçekten buna çok ihtiyacı var. Çok önemli bir boşluğu dolduruyorlar ve ciddi bir ihtiyacı çözüyorlar.
Değerli bir iş yapıyorsunuz, yolunuz açık olsun.